kürsü.

planladığımızın, hayal ettiğimizin çok daha ilerisine kaldı yola çıkma maceramız. hayatın bizlere yaşattığı sürprizlere olan aşinalığımız yolumuzdan alıkoymadı bizi ama belimizi büktü elbette. şimdi bu satırlar size ulaşmışsa demek ki yolumuza devam ediyoruz, her ne olursa olsun.

Behre, bizim uzun yıllar hayal edip planlar yaptığımız ve aslında hep masamızda bahsi geçen, soframızda adı olan bir oluşumdu. sadece bir dergi olarak değil, bir kültür, sanat ve edebiyat çalışması olarak da sizlerle buluşturmak istedik. bunun için de vaktini bekleyen her iş gibi bizi beklediği yere erişmek için geçirdik günlerimizi. şimdi sizle buluşan Behre bizim kadim bir arkadaşımız, eskimeyecek ve yeni bir paydaşımız.

“hepsi benim” kavgası verdiğimiz dünyalarımızda bir şeyleri farklı yapabilmeyi ve sahip değil de ortak olabildiğimiz bir yerden konuşmayı istiyoruz. Onun için Behre herkese değil, nasibi olana.

Behredar olalım, behredar kalalım.